ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA !..

Naci Bilgin

Nasıl  geçti habersiz diyordum

Oysa öyle yaralar  bırakıp   gitmiş ki

Dönüm ardıma bakınca korkuyorum

Unut   gitsin takma kafana diyorum.

Eskiler derledi ki “  iş yaşta değil  baştadır.” Ama  hiç unutamıyorum  “yaş  yetmiş ,iş bitmiş” diye de  ilave ederlerdi.  Muğla’ nın    en küçük   mahallesiydi bizimkisi .kışlanın bitişiğindeydi.  Atlı arabaları  mahallemizin sokağından  geçip  kışlaya giderdi. .Mahallemize  Kara  Muğla  deresinden  bir dik rampalı yokuş yolla çıkılırdı yağmur yağıp Kara Muğla Deresi  coşkun akmaya başladı mı  oradan İkinci Okul denilen  İsmet İnönü İlk Okuluna  ta  200 metre aşağıdaki  köprüden  geçilerek en az  bir kilometrelik yürüyüşle  ancak gidilirdi.Şimdi o derenin üstünde açık Pazar yeri bile var üstü ta Saburhane ‘ye kadar  beton duvarla kapatıldı. Devlet Hastanesi  hemen bu yolun  sağında düzlükte    iki bloktan oluşurdu  onun alt yanında  150  iki yüz metre aşağısındaki düzlükte  Askeri   Hastane  vardı  Sonra  bu yokuş yoldan  mahalleye  şimdi yerinde yeller esiyor  3 katlı dört katlı apartmanlar dikili  eski  hiçbir yazılı  taşı olmayan yer mezarlar içinden geçilerek gelinirdi. Ben henüz  beş yaşlarındaydım. Her zamanki gibi   Sokak biz çocuklar içinde  her zamanki gibi yere çizgimiz  bir  Te harfini oluşturan  çizili  şekildeki  oyun  sahamızda  attığımız taş hangi karede durmuşsa  attığımız taşa  seke ulaşır attığımız kayrak taşı yada kiremit parçasını alır tekrar seke seke  başlangıç noktasına ulaşırdık hangi karenin içine attığımız taş eğer girmezse  arkadaşımız oynamaya geçerdi. Bir öğlen  üstü  o çizgili kareli oyun sahamızda  arkadaşım yandığı  yanlış yapıp karenin içine taşını  atamadığından ben atmış  ve seke seke taşıma ulaşmıştım ki taşımı almak için eğildiğimde  hızla gelen askeriyenin at arabasını görmedim ve iki atın çektiği  arabanın  ortadaki  oku  bana vurduğu gibi  yuvarlamış iki demir teker üzerimden geçivermişti. Birden doğrulmak  istedim ama  biden  yığılıp kalmışım ,  bayılmamama sebep olmuştu ki gözümü açıp  Askeri Hastanenin  beyaz mermer taşı üstünde  yattığım ve tekrar yok olduğum andı.   Acı haber tez duyulur deriz  ya  anneme kim söylediyse  rahmetli yalın ayak  hastanede  almış soluğu doktorların ısrarına rağmen  beni kucakladığı gibi eve getirmiş. Düz tahta üzerinde  yatırması gerekirken Hasır yastıklardan hazırladığı bir yatağa yatırmış  nefes alıp veriyormuşum ama  başka bir hayat belirtim yokmuş  Her halde ölecek diye bekliyorlarmış. Tam 15 gün bir hayalet gibi yatmışım  gözümü açıp  anne acıktım dediğimde  iki gözü iki çeşme  hıçkıra,, hıçkıra ağlayan  anamı hiç unutamam  !.. At arabasının neden  hızla geldiğini anlatayım  o bahsettiğim dık rampalı yoluşta asker arabadan inmiş arabayı çekmiyorlar diye atlara basmış kamçıyı   atlar bir  hışımla  fırlamışlar dizginlerden kurtulmuşlar ve haliyle dört nala kışlaya koşuyorlarmış işte  o hızla  yolda  oynayan çocuklar kaçışırken orta yerdeki beni  haşat ermiş beni komaya sokmuş  ama  düşürüp çiğnemeden hızla tekerlekler üzerimden  geçtikleri ,için  ölümüme sebep olmamışlar….

İyileşmem ayağa kalkmam  tam bir yıl tedavilerle  mümkün  oldu. bir mucize gibi  yaşamaya devam ediyorum işte!. Arkadaşlarımdan şu anda hayatta olan  bir ikisi kaldı ama  eğitim  öğretim  ve araya giren  tayinler dolayısıyla koptuk , her birimiz bir başka şehirde !… İyileştiğimde . Omuzum da taşıdığım  muskayı  hangi hoca yazdı  bilmiyorum  ta ilkokulun üçüncü sınıfına kadar taşımıştım  sonra nereye gitti hatırlamıyorum He3r4 halde nazara geliyordum ki , başı üzerinde  çatır, çatır çatlayan kurşun sesini  duyduğum  kurşun dökülüşü  ve nazar boncuğum!.. Hele nazar  boncuğumu kimse görmesin diye  ceketimin iç cebine dikmiştii anam ve onu  ben   her ceket değiştiğinde taşımaya  devam etmiştim. Hala en korktuğum şey nazardır.Kem sözlerden ve  mavi bakan gözlerden hep çekinmişimdir Öyle yetiştik  koca karı masallarıyla büyüdük  Ne zaman rafadan bir yumurta  pişirsem  yumurtanın kabuğunu mutlaka  kırar çöpe  öyle atardım , çünkü öyle beynimize  işlemişlerdi ki   son nefeste şeytan yumurtanın kalan kabuğuyla  su getirip,   imanımızı almaya çalışırmış .İşte  bundan dolayı  bu günlere kadar hep yumurtanın kabuğunu  iyice kırıp çöpe atardım. Gece tırnak kesmenin  günah olduğunu söylerler  asla gece tırnak kesmezdik.Hele gece sakız çiğnemek  ölü eti çiğnemek olur derlerdi  asla sakızı ağzıma bile almazdım.  En önemsediğim hala vazgeçemediğim bir alışkanlığım var ki şaşarsınız  ayakkabılarımı  çıkardığımda  birisinin ters dönmesi   büyük bir uğursuzluk getirecek diye  korkarım,  yada ayakkabılarım yada  terliklerim üst üste binerse mutlaka bir seyahate çıkacağım zehabına kapılırım .

Ne yapalım bizler hep telkinlerle  hep büyüklerin safsata  yanlışlarıyla  büyüdük. Büyüdük ne zaman her şeyi  sorgular hale geldik ; geceleri elektrik  ışığında  tırnaklarımızı da kestik ,  naneli sakızları da çiğnedik!..  Ama  ne ayakkabılarımızın ters dönmesine  nede üst üste gelmesine müsaade ettik. Eve gelen  misafirlerin  ayakkabılarını bile  düzgün bir şekilde   yerleştirdik..Bazı alışkanlıklarımız nedense  değişmedi  !..Aldırma  gönül aldırma diyen şarkıyı  söylesek de olmuyor işte !…

Siz,  siz olun hurafelere   kafanıza takmayın  ve  aldırmayın gitsin  .Hayat yaşadıkça güzelleşiyor  her şey bir başka güzellikleri de   size veriyor.  Hep güzel şeyler düşünün sizi yoran, üzen şeylerden kaçın.  Her sabah uyandığınızda  en güzel şeyleri   düşünün , en sevdiklerinize odaklanın  ve sevdiğiniz  bir şarkı varsa mırıldanın   göreceksiniz  göz görecek bakacak görecek güzellikleri  kalp kaydedecektir.

Sevgili  okurlarım , can arkadaşlarım ;Her gününüz aydın huzur dolu,  mutluluk dolu olsun .   Hepinize  aklın  yaşta değil  hep başta olduğunu     bir kere daha  hatırlatıyorum .  En içten sevgilerimle  Kalın sağlıcakla!..

 

.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
BU BİLMECEYİ ÇÖZEN VAR MI? - 17 Haziran 2025 14:54
   HİÇ  UNUTULMUYOR  Kİ  !.. - 16 Mayıs 2025 14:31
AH ŞU YALANLAR VARYA !.. - 9 Mayıs 2025 17:02
NEDEN NANKÖRÜZ NEDEN ? - 2 Mayıs 2025 17:13
OKUDUKÇA ÖĞRENİYORUZ !… - 25 Nisan 2025 14:14
MART  AYI   DERT  AYI MI? - 21 Mart 2025 12:06
ALDIRMA GÖNÜL ALDIRMA !.. - 17 Ocak 2025 11:36
KOŞARCASINA  !… - 27 Aralık 2024 09:51
ARAYAN   BULUR - 20 Aralık 2024 12:47
- 13 Aralık 2024 11:56
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

*